Haber: Düzgün Barış Deniz
(ANKARA) –Sayıştay’ın 2023 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Denetim Raporu’na göre; 2023 yılı sonu itibarıyla SGK’ya belediyelerin 15 milyar 294 milyon 245 bin 232 TL, bağlı kuruluşların 690 milyon 380 bin 144 TL, belediye şirketlerinin ise 56 milyar 621 milyon 70 bin 659 TL prim borcu bulunduğu belirlendi. Toplam, 72 milyar 605 milyon TL’ye ulaşan alacağın, SGK alacaklarının 2023 yılı bütçe gelirlerinin yüzde 3,14’üne denk düştüğüne işaret edildi. Sayıştay, belediyelerin borç stoku eriyene kadar genel bütçe vergi gelirlerinden alınan paylardan kesilen tutarların limit oranlarına dahil edilmemesine yönelik düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca belediye şirketlerinden kesinti yapılacak bir yöntem geliştirilmesi gerektiği de kaydedildi.
Sayıştay’ın 2023 yılı kamu kurumu ve kuruluşlarına ilişkin Denetim Raporu yayınlandı. Raporun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bölümünde tespit edilen hata ve eksiklik bulguları şu şekilde:
Belediyelerin SGK prim borçları
2023 yılı sonu itibarıyla Kuruma belediyelerin 15 milyar 294 milyon 245 bin 232 TL, bağlı kuruluşların 690 milyon 380 bin 144 TL, belediye şirketlerininse 56 milyar 621 milyon 70 bin 659 TL prim borcu bulunduğu tespit edildi. Belediye, bağlı kuruluş ve belediye şirketlerinin Kuruma olan prim ve prime bağlı borçları 72 milyar 605 milyon 696 bin 35 TL’ye ulaşmış olup, bu tutar Kurumun 2023 yılı bütçe gelirlerinin yüzde 3,14’üne denk düştüğü vurgulandı. Sayıştay, raporunda konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Belediyelerden olan prim ve prime bağlı alacakların tahsilinde gelişmeler kaydedilmesine rağmen borç durumu itibarıyla halen yeterli olmadığı ve borç stoku eriyene kadar genel bütçe vergi gelirlerinden alınan paylardan kesilen tutarların limit oranlarına dahil edilmemesine yönelik düzenleme yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Ancak, belediye borçlarına ilişkin kesinti yapılabilmesine rağmen belediye şirketlerinin prim borçlarına ilişkin bir kesinti yöntemi geliştirilememiştir. Bu nedenle, belediye şirketlerinin prim borçlarına karşılık alınmak üzere ilgili belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden gönderilen paylardan kesinti yapılması veyahut belediyelere belediye şirketlerine yapılacak hakediş ödemelerinden kesinti yapılarak Kuruma yatırılması sorumluluğu getirmek gibi Kurum alacaklarını garanti altına almaya yönelik yasal düzenlemeler yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.”
“2023 yılında 503 bin 157 dosya icraya intikal ettirildi”
İcraya intikal eden Kurum alacaklarının önemli bir bölümünün tahsil edilemediği, tahsilat oranının yüzde 50’den daha az kaldığı, vadelerinde tahsil edilemeyen Kurum alacaklarının topluca belirli dönemlerde icraya aktarılmasını sağlayan otomatik icra sisteminin düzenli olarak çalıştırılmadığı ve icraya aktarılan Kurum alacaklarının borçlulara tebliğ edilmesinde gecikmeler yaşandığı, Kurum tarafından haciz işlemi uygulanan araç sayısının yüksek olmasına rağmen yakalama şerhi konulan araç sayısının oransal olarak düşük kaldığı tespit edildi.
İcraya intikal ettirilen dosya sayısı 503 bin 157, icraya intikal ettirilen alacak miktarı 54 milyar 234 milyon 508 bin 299 TL, icra yoluyla tahsil edilen alacak miktarı 22 milyar 804 milyon 818 bin 965 TL olduğu da kaydedildi.
“Varlık ve yükümlülükler ile faaliyet sonuçları hatalı raporlandı”
Kurumun cari yıl prim gelirleri ve geçmiş dönem alacaklarına ait tahsilatların emanet hesaplarında izlenmesi nedeniyle varlık ve yükümlülükler ile faaliyet sonuçlarının hatalı raporlandığı görüldü. SGK mali tabloları üzerinde yapılan incelemede 333 Emanetler Hesabı’nın 2021 yılında 13 milyar 544 milyon 455 bin 790,83 TL, 2022 yılında 12 milyar 588 milyon 808 bin 124,36 TL ve 2023 yılında ise 22 milyar 188 milyon 197 bin 152,91 TL tutarında alacak bakiyesi verdiği tespit edildi. Banka tahsilatları ile Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan transferlerin ilgili hesaplara aktarılmadan önce 333 Sosyal Güvenlik Kurumu 2023 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 18 Emanetler Hesabı’na kaydedilmesi nedeniyle bu hesabın amacına uygun kullanılmadığı değerlendirildi.
“Kira sözleşmesi bir yıllık ama kullandırma aynı sözleşmeyle 27, 38, 45 yıl…”
Kira sözleşmesi bittikten sonra sözleşmeye istinaden kiralanmasına devam edilen taşınmazların kira bedeli güncellemelerinin rayiç değerler dikkate alınmadan yapıldığı ve yapılan bu artışlara rağmen teminat tutarlarının güncellenmediği belirlendi.
Kurumun merkez ve taşra birimlerinde kiraya verdiği taşınmazlara ilişkin bilgiler incelendiğinde, özellikle 1 yıl süreli sözleşme imzalanmasına rağmen aynı taşınmazların 27, 38, 45 yıl gibi çok uzun yıllar aynı kira sözleşmesiyle kullandırılmaya devam edildiği tespit edildi.
“Kurumun kiraya verdiği taşınmazlarında, denetim ve kontrolünün yapılmadığı belirlendi”
Kurumun kiraya verdiği taşınmazlarında, müstecirler tarafından kira sözleşmelerinde yer alan hükümlere uyulup uyulmadığının denetim ve kontrolünün yapılmadığı belirlendi.
Kurumun gerek yap-işlet-devret yöntemiyle gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu Taşınmazlar Yönetmeliği kapsamında kiraya verdiği taşınmazlarda, müstecirlerin kira sözleşmelerinde belirtilen yükümlülüklere uymadıkları, Kurumun yetkili personelinin mevzuatında belirtilen sürelerde kontrol, denetim ve teftiş işlemlerini yerine getirmediği tespit edildi.
“Hazineden tahsil edilen alacakların muhasebe kayıtlarında hatalı yer aldı”
SGK tarafından ödenip Hazineden tahsil edilen tutarların muhasebe kayıtlarına hatalı muhasebeleştirildiği belirlendi. Yapılan incelemede 5434 sayılı Kanun’un Ek 86’ncı maddesi kapsamında SGK tarafından yapılan ödemelerin 139.01.05.08 Diğer Kurum Alacakları Hesabı’na borç, yapılan ödeme karşılığında Hazineden tahsilatların ise 139.01.05.08 Diğer Kurum Alacakları Hesabı’na alacak kaydı yapıldığı görüldü. Ancak Ek-86 ödemesi kapsamında Hazine’den tahsil edilen tutar ile muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı tespit edildi.
“Kurum alacaklarının takibinin yapıldığı yazılımlarda entegrasyon sağlanamadı”
Kurumun alacaklarına ilişkin işlemlerin tahakkuk esasına göre gerçekleştirilmemesi nedeniyle mali tabloların cari ve geçmiş dönemde Kurum alacağına dönüşmüş tutarları tam olarak yansıtmadığı görüldü. SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünden alınan veriye göre; Kurumun 2023 yılı sonu itibarıyla 4/1-a kapsamında 412 milyar 471 milyon 503 bin 673 TL, 4/1-b kapsamında 191 milyar 849 milyon 648 bin 739 TL, 4/1-a kapsamında yapılandırılan alacağın aslı 41 milyar 823 milyon 941 bin 33 TL, 4/1-b kapsamında yapılandırılan alacağın aslı 4 milyar 67 milyon 164 bin 639 TL tutarında Kurum alacağı olduğu ancak bu tutarlar tam ve doğru olarak mali tablolara yansıtılamadığı belirlendi.
“Tecil ve taksitlendirme işlemleri, tam ve doğru olarak muhasebe kayıtlarına alınamadı”
Kurum son 4 yılda 218 bin 327 işveren dosyası üzerinden 17 milyar 904 milyon 858 bin 512 TL tutarında alacağını 6183 sayılı Kanun’un 48 ve 48/A maddeleri kapsamında tecil etmiş ve tecil işlemi uygulanan 15 bin 339 işveren dosyasında ise 911 milyon 738 bin 799 TL tutarında tecil işlemi bozulduğu, ancak gerçekleştirilen tecil ve taksitlendirme işlemlerinin tam ve doğru olarak muhasebe kayıtlarına alınmadığı belirlendi.
Kamu alacağı tecil edilen borçlular ile bunlar adına muhasebe kayıtlarına alınan teminatlar karşılaştırılarak 910.03 hesabı yardımcı defterinin detayı incelendiğinde, 6183 sayılı Kanun uyarınca tecil işlemi yapılmış kamu alacakları için alınan teminat tutarları muhasebe kayıtlarında 41 milyar 952 milyon 631 bin 450,44 TL olduğu ancak muhasebe kayıtlarında görünen teminat tutarlarının tam ve doğru görünmediği ve tecil ve taksitlendirme yapılan bir kısım dosyalar için alınan teminat tutarlarının muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığı tespit edildi.
“Satışı gerçekleştirilen kamu konutlarının muhasebeleştirilmesi ve takibi mevzuata uygun yapılmadı”
Satışı gerçekleştirilen kamu konutlarının muhasebeleştirilmesi ve takibinin mevzuata uygun yapılmadığı da tespit edildi. Sayıştay, kamu konutlarının taksitli satışına ilişkin tespit edilen hususların düzeltilmesini talep etti.
“Kuruma ait tapuya kayıtlı taşınmazların değer tespitleri yapılmadı”
Kurum adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların bir kısmının SGK altında birleştirilen diğer kurumlardan devredilen bedellerle 2010 yılında muhasebe kayıtlarına alındığı buna karşılık bu taşınmazların değer tespitlerinin yapılarak muhasebe kayıtlarının
güncellenmediği belirlendi.
“Yaptırılan Bütün Riskler (All Risk) Sigortasında muafiyet oranı yüksek belirlendi”
Kurum tarafından yürütülen yapım işleri için yüklenici tarafından yaptırılan bütün riskler (all risk) sigorta poliçesinde bazı risk kalemlerine mevzuatta belirtilen orandan daha fazla nispette muafiyet uygulandığı belirlendi. Yapılan incelemede, yapım işleri için yükleniciler tarafından yaptırılan bütün riskler (all risk) sigorta poliçelerinde doğal afetler, yangın, hırsızlık, bakım hasarları, üçüncü şahıs mali mesuliyet maddi zarar gibi risklere karşı muafiyet oranının yüzde 10 olarak belirlendiği tespit edildi.
“Arsa payı karşılığı inşaat yaptırılmasına ilişkin protokol kapsamında yürütülen faaliyetlerde eksiklikler belirlendi”
Protokol Kapsamında Yaptırılan Bazı İşlerde Eksikliklerin Tamamlanmaması Kurum ile Kurumun ortağı şirket arasında yapılan Protokol kapsamında arsa bedeli karşılığı yaptırılan inşaatlardan bazılarındaki eksikliklerin tamamlanmadığı belirlendi.
Söz konusu Protokol kapsamında yapılan işlerden kabul işlemlerine başlanan üç yapım işi için kabule engel nitelikte olmamakla birlikte kusur ve noksanlıklar bulunduğu, ancak iki işe ilişkin eksikliklerin kabul tutanaklarında belirtilen süreler üzerinden yıllar geçmesine rağmen tamamlanamadığı tespit edildi. Ayrıca, kabul aşamasındaki bu işlerde tutanak altına alınan eksikliklerin yanı sıra Kurumun kullanırken sorun yaşamasına neden olan hatalı imalatların bulunduğu da tespit edildi.
Kesin kabulü yapılıp yapımı tamamlanan inşaatların kesin hesapların yapılmaması nedeniyle inşaat bazında mahsuplaşmaların tüm işlerde yapılamadığı, mahsuplaşmaların tamamlanamaması nedeniyle protokolün süresinin uzatıldığı ve protokolün süresinin uzatılması
nedeniyle de genel mahsuplaşmanın yapılamadığı belirlendi.
Yapılan inceleme sonucunda, Kurumun ortağı olduğu şirket tarafından fatura kesilememesi nedeniyle 9 iş için kesin hesabın çıkarılamadığı ve sonucunda inşaat bazında mahsuplaşma yapılamadığı tespit edildi.
“Prim borcuna karşılık satış amacıyla alınan taşınmazlar nakde dönüştürülemedi”
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 41’inci maddesi kapsamında takipli borçlara karşılık satmak amacıyla alınan taşınmazların nakde dönüştürülemediği belirlendi.
5510 sayılı Kanun’un Geçici 41’inci maddesi kapsamında 2023 yılı sonuna kadar toplam bin 636 taşınmaz alındığı, taşınmazların alış bedelinin toplam 3 milyar 250 milyon 46 bin 914,60 TL olduğu belirlendi. Ancak satış amacıyla alınan taşınmazların satışının istenen ölçekte olmadığı tespit edildi. Bu satışların elektronik ortamda hızlandırılması istendi.
Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024SPOR
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024